Asansör Tarihçesi
Asansör Tarihçesi: Asansör (elevator) yapı bakımından yeni bir icat değildir. Asansörün tarihçesine baktığımızda Roma’ lılardan bu yana süre gelen bir tarihe sahiptir. Dikey veya yatay taşıma aracı olan asansör ilk olarak Avrupa’ dan bütün dünyaya yayılmıştır.
Romalı mimar Vitruvius asansörden ilk bahseden kişidir. Vitruvius ilk asansörü Arşimet’ in kurduğunu söylemiştir. (İ.Ö. 236). Vitruvius M.S. 26 yılında eserinde Archimedes (Arşimed) tarafından, insan gücüyle çalışan basit bir kaldıraç yapıldığını yazmıştır. Bunun da Roma Saraylarında, yükleri indirmek ve çıkarmak için katlar arasında inen çıkan dolap olduğundan bahsetmiştir. O zamanda yaşayan bilim adamları, kaldırma ve indirme işlemi yapan bu dolapların ilkel bir asansör olduğu kanısına varmışlardır.
Bu tür asansörlerin Mısır’daki Sina manastırına kurulduğu düşünülmektedir. Orta çağda dolapların (asansör) manastır duvarlarında dışardan çalışan asansörler olduğu bilinmektedir. Bu dolapların korunma ve savunma için yapılmış ve düşmanların baskını sırasında, içeriye girmelerini önlenmek amaçlı yapıldığı düşünülmektedir. 13 yüzyıl başlarında kullanılan ilkel asansörler; taşıma ve yük kaldırma işlemleri için insan, hayvan veya su gücü yardımı ile çalışıyordu.
16. cı ve 17. yüzyıl
16. cı yüzyıl da Pascal, 1738 yılında Bernoulli ve Evangelista Toriçelli tarafından ilk hidrolik sistem araştırmaları yapılmıştır. 1793 yılında Ivan Kulibin Saint Petersburg’un Kış Sarayı için bir vidalı kaldırma mekanizması tasarlamıştır. 1816 yılında Moskova’nın bir köyünde Arkhangelskoye adlı ana binaya bir asansör kurulmuştur. Londra’da 1823’te “yükseltilen oda” ortaya çıkmıştır.
1623-1662′ de Pascal, Pascal kanunu olarak bilinen ve günümüzde de kullanılan hidrolik asansörlerinde çalışma sistemlerinde prensip olarak kullanılan bir buluş gerçekleştirmiştir. 1800 yılının ortalarında yük taşıyabilen birçok basit yük asansörü yapılmıştır. Bunların çoğu hidrolik olarak çalışmıştır.
17. yüzyılda asansörlerin prototipleri İngiltere ve Fransa’daki saraylarda kurulmuştur. 17. yüzyılda Velayer adlı Fransız mimar bu ilkel cihazı geliştirmiş karşı ağırlık ile dengede çalışmasını sağlamıştır. Manuel çevrilerek hareket ettirilen bu cihaza, uçan iskemle adını vermiştir. 15 yıl sonra Henry Waterman adlı Amerikalı mimar büyük bir dolap yaptı. İki katlı binada kullandı ve bu cihazı da basınçlı havayla çalıştırarak böylece insan gücüne ihtiyaç kalmadığını gösterdi.
19. yüzyıl
19. yüzyıl ortalarından itibaren asansörlerde buhar gücü kullanımı yaygınlaşmıştır. Ancak buna rağmen halatla bağlı olan bir platform şeklinde olup herhangi bir güvenliği yoktur. 1853 de, Amerikalı mucit Elisha Otis kablonun kopması halinde boşluğa düşme olasılığını ortadan kaldıran asansör tasarlar. Bu sadece iki kat arasında çalışan, halatları devre dışı bırakarak güvenlikli bir basit bir yük asansörüdür. Bu asansör, günümüzde de kullanılan asansörlere benzer. Asansörün hızlı inişlerine önlem olarak yönlendirici bir cihaz yaratır. Bu cihazı da 1854 yılında New York’ta Crystal Palace’ daki fuarda sergiler.
3 Mart 1857 yılında New York’ta Broadway’de ilk yolcu asansörü kurulmuştur. 1867 yılında Fransız mühendis Leon Edoux Paris sergisinde sergilemek için bir kaldırma makinesi yaptı. Adını asansör (ascenceur) koydu. Bu makine ziyarete gelen misafirleri en yüksek noktaya kadar çıkartıp indiriyordu. 1874’te J.W. Meaker asansör kapılarının güvenilir bir şekilde açılıp kapandığı bir yöntem buldu. (U.S. Patent 147,853). 1878 yılında yine Paris sergisinde EDOUX Asansör ile 62.5 metreye yüksekliğe çıkarmayı başardı.
1870-1900 yıllarında çoğunlukla hidrolik asansör kullanılırdı. 1890 yılından sonra elektrik motorları yaygınlaştıkça hidrolik asansörlerin yerini elektrikli asansörler aldı. Bugün kullanılan asansörlerin hepsi elektriklidir. Asansörlerin icadı milattan öncesine dayanır.
1880 yılında Alman fizikçi Erner Van Siesmen yeni bir buluş ortaya çıkardı. Mannheim sergisinde Elektrikten faydalandı. Böylece asansörlerde elektrik motoru kullanılmaya başlamıştır. Elektrik motoru, kabinin altına montajı yapılıp, kuyu duvarına askılarla sabitlenen dişlilerle çalıştırılıyordu.1889 yılında Paris te açılan bir sergide ünlü Fransız Mühendis EİFFEL adını ölümsüzleştirdiği birde asansör kurdu. Böylece insanlar kolay bir şekilde bu kuleye çıkararak Paris’ i seyrettirdi.
1889 yılında da elektrik motoru ile doğrudan bağlı asansörler, yüksek binalarda kullanılmaya başlandı. 1903 yılında da bu tasarım dişlisiz elektrik motorları olarak geliştirildi.
Elektronik asansörlerin güvenilirliği ve hızı ise Frank Sprague tarafından geliştirildi. Böylece kömür ve tomruk gibi hammaddelerin dağ eteklerinden taşınması ile başladı. 1929’da Clarence Conrad Crispen ilk konut asansörünü yaptı.
20 yüzyıl’ da Teknolojinin Gelişmesi ve Asansör
19.yy başlarında dünyada asansörlerde teknolojik devrimler yapılmıştır. Bu devrimler sayesinde hızla ivme kazanarak Uluslararası dev firmalar kurulmuştur. Bu da asansörde adeta bir teknolojik devrim yaratmıştır.
Bugün hızları saniyede 8 metre olan ve 400 metreye kadar yükselen asansörler yapılmaktadır. Üstelik bu asansörler rahatlıkla 20-25 kişiyi taşıyabilen akıllı asansörlerdir. Akıllı asansörler, bina yolcu trafiğine göre tasarlanmıştır. Hatta otomasyon sistemi sayesinde yolcunun kullanım alışkanlıkları takip ederek çalışmıştır.
Örneğin: Her gün herhangi bir kattan asansöre binen yolcu birkaç gün sonra sistem sayesinde otomatik olarak algılanır. O yolcuyu o katta hazır bekler. Bir tehlike anında asansörün veri bankasındaki bilgiler sayesinde önce hangi kata yöneleceğini belirler.
Asansör dolduğunda diğer katlara uğramadan gider. Böylece vakit kaybının önüne geçerler. Bu asansörler güç kaynağı beslemeli yapılırsa jeneratör arızası olduğu veya elektrik kesildiğinde kat aralarında kalması da önlenebilmektedir.
Türkiye Tarihinde Asansör
Asansör Türkiye’ ye ne zaman geldi? Türkiye tarihinde ilk asansör sistemi, İstanbul’un Beyoğlu ilçesindeki Pera Palace Hotel de yapılmıştır. Pera Palace hotelinin inşası 1892 yılında Fransız mimar Alexeander Vallaury tarafından yapılmıştır. Bu asansör 1895 yılında faaliyete geçmiş ve asansör tarihi sayfalarında yer almıştır.
1892 yılında otelin bir köşesine bir asansör yapılmıştır. Bu asırlık eski asansör tıpkı Pera Palasla bir bütün haline gelmiş, günümüze kadar hala aynı görkemini ve güzelliğini koruyarak gelmiştir. Asansörün kapasitesi beş kişilik olup, (400) kg ağırlık taşımaktadır. Bu asansöre haftada bir gün asansör firmaları tarafından asansör bakımı ve asansör tamiri yılda da bir defa da muayene yapılmaktadır. Bir asansörcünün idaresinde olan bu asansörde önemli bir kaza olmamıştır.
İzmir Tarihi Asansör
Tarihi asansör İzmir de bulunan tarihsel bir yapıdır. İzmir’ de Musevi vatandaşımız olan Nesim Levi tarafından Karataş semtinde bir asansör kuruldu. İzmir asansör tarihi, asansör kulesi Marsilya’dan getirtilen tuğlalar ile yapılmasıyla başlamıştır . İnşaatı 1907’de tamamlandı. Özelikle yaşlı ve engellilerin kullanımı için yapılan bu asansör önceleri su buharı ile çalışıyordu bu gün ise elektrikle çalışıyor. 1942 yılında satılıncaya kadar geliri Karataş Musevi Hastanesi’nin giderlerini karşılamakta kullanılmıştır.
Sonra 1983’te belediyeye bağışlandı ve 1985’te restore edildi. 1992 yılında dönemin Belediye Başkanı Ahmet Piriştina’ nın girişimiyle yeniden restorasyon geçirdi.
Bu yapı İzmir’in tarihi asansör kulesiydi. 60 metre yükseklikte olan bu kulede 55 metre seyir mesafeli iki asansör bulunuyor. Bu tarihi asansör yakın bir döneme kadar bozuktu. 1995 senesinde restore edilerek yenilenmiştir. Günümüzde bu asansörün üst katında dinlenmek ve İzmir körfezini seyretme imkanını sağlayan kafe ve restoran bulunmaktadır. Daha sonraları İstanbul’un Beyoğlu semtinde birden çok asansörler yapılmış. Fakat bunlar yapılan imar tadilatlarında veya yıkılan binaların yerine yenilerin yapılması ile bu tarihi asansörler yok olmuştur.
İlk Siyasi Asansör
İlk siyasi asansör “Atatürk” için yapılmıştır. Büyükada Anadolu Kulübü Müdürü Dr. Bora Baycık, Atatürk’ ün, rahatsızlığından dolayı 1936 yılında özel bir asansör yaptırmıştır. Atatürk’ e yapılan asansör, ahşap ray sistemine göre yapılmış, çelik konstrüksiyonlar ile tutturularak akü ile çalışmıştır. Deniz seviyesinden 27 metre yüksekte olan bahçeden başlayarak ve tek kat çıkan asansörün kapasitesi dört kişiliktir. Asansörün montajı, Wertheim adlı Alman asansör şirketi tarafından bir haftada yapılmıştır. Atatürk Anadolu Kulübe geliş-gidişi sırasında kullanmıştır. Aynı zamanda yabancı devlet misafirleri için kullanılan ahşap kabinli asansör daha sonra elektrikle çalıştırılmıştır.
Günümüz Asansörleri
Günümüz asansörleri teknolojinin gelişimi ile modern bir taşıma sistemi haline gelmiştir. Tasarım, teknik ve modern çağa uyan sistemleri ile metropollerin vazgeçilmezi olmuştur.
Asansör tasarımı yapılırken kolaylık ve güvenlik açısından işlevsellik sunmasıdır. İyi tasarlanmış asansörler yükseklik hareketliliği sağlayabilir ve kolayca seviyeler arasında geçiş yapılmasını sağlar. Modern bir asansör, özellikle merdiven asansörleri ile karşılaştırıldığında çok daha fazla yer tasarrufu sağlayabilir.
nedim der ki
çok beğendim
Deniz der ki
Gerçekten harika ama uzun…Biraz kısa olsaydı keşke.Ama anlatım kusursuz.